Sevgili Okurlar, Sevgililer gununu kutlayacagimiz bu gunlerde gundemimizde tek bir konu var, `Sevgi# Sevgi oyle guclu bir duygu ki, dunyayi donduren tek duygu! Bir psikolog gozu ile ask ve sevgi konusunda bilimsel aciklamalar yapmak yerine, size sevgi ve iliskiler konusunda sadece belirli noktalari paylasmak istiyorum bu yazimda. Iliskilerle ilgili olarak gerek ciftlerle gerek se yetiskinlerle bireysel olarak calistigim seanslarda, belirli noktalarin uzerinden geciyoruz genellikle. Nedir mi bu noktalar? Gelin simdi beraberce bakalim neler olduklarina: Oncelikle iliskiler esnasinda, ya da aslinda gunun her aninda beklentisizce yasamak, yani karsimizdakinden surekli olarak beklenti icinde olmamak, ve de iliskiden de ayni sekilde fazla beklent icinde olmamak. Beklenti duygusunun yerini, anin icinde, anin farkindaliginda kalarak, yasamimizin sorumlulugunu alarak, kendi mutlulugumuzu yaratabilmek. Bu konudaki dusunce ve davranis degisikliginiz, elbetteki hem esimizden ve kendimizden uzerimize aldigimiz yuklerden serbest kalmamizi saglayacaktir. Bu konuda, kendi mutlulugumuzu yaratabilmek yerine, kimi zaman kolaya kacip, esimize tum beklentilerimizi yansitiyoruz. Halbuki unutmamamiz gereken nokta, herkesin kendi yasaminin her alaninda sorumlulgunu almasi gerektigidir. Bu anlamda, gunun icinde anda kalmak, sadece anin farkindaliginda, dengede ve o ani insaa edecek sekilde gunun icinde olmak cok onemlidir. Cunku bizler, zihnimize tutsak aldigimizda, her konuda caresiz ve olumsuz kalabiliyoruz. Halbuki anin farkindaliginda, simdi ve burada yasadigimizi hissettigimiz her dakika, bize sorun yaratacak her nokta icin cozum bulabildigimizi goruruz! Disarida bizden farkli, bizden ayri bir dunya olmadigini, yanimizda olan herkesin bizim yansimamiz oldugunu bilmemiz, esimize de bu gozle bakmamiz gerekir. Bizim icimizdekilerin yansimasi ile olusan kisilerle sinandigimizi ve onlardan ogrenmemiz gereken noktalar oldugu icin beraber oldugumuzu unutmamamiz gerektigi cok onemli bir noktadir. Surekli olarak ogrenme surecinde oldugumuzu dusunur isek, esimizi veya sevdiklerimizi olduklari gibi kabul ederek, onlarin bizim birer yansimamiz oldugunu dusunmek, dolayisi ile, ben ve sen dualitesini icimizden cikarmadan, kendimizi esimizle bir butun olarak gorebilmek! Yaptigimiz her davranisin, icinde bulundugumuz her turlu duygunun esimize gidecegini unutmamak ve sonunda da mutlaka bize geri donecegini bilerek, hak boyutunda yasamak! Hak boyutunda derken ise, karsimizdakine adil olarak davranarak, karsimizdakini de en az kendimiz kadar degerli gormek onemli bir farkindaliktir. Ozelikle iliskilerde, nasil boyutta bir iliski dahi olsa, taraflardan birinin egosunu on plana almasi, kendisini surekli ciddiye almasi, kendisini daha degerli veya ustun gormeye calismasi elbette ki iliskileri yipratir ve uzun soluklu olmasini engeller. Kendimizi ve karsimizdaki esit sartlarda ve hak boyutunda olumlu duygularla donatmaya calismak yapilabilecek en yapici tutum olacaktir. Sevdigimizi serbest birakarak, kendimize ve ona guvenerek, anin farkindaliginda, anin keyfini cikararak bir iliski icinde yasabilmek! Yasamimiza bireysel degil butunsel olarak bakabilmek, kendi menfaatlerimizi gozetmeden, karsimizdakine deger vererek hak boyutunda iliskimizi yasamak! Sevgililer gununuz kutlu olsun!
top of page
Search
bottom of page
Comments